Soykırımcı İsrail’in bombaları ümmetin bağrına saplanıyor.

Gazze yanıyor, İslâm ülkeleri liderleri sustukça, Filistin’i yakan ateş daha da büyüyor.

Zulmün coğrafyası genişliyor; Siyonist terör, Gazze’nin üzerine kara bir örtü gibi çökmeye devam ediyor.

İşgalci İsrail, yalnızca Gazze’yi değil, 24 saat içinde beş ayrı İslâm ülkesini de hedef aldı. Filistin, Lübnan, Yemen, Katar ve Tunus’ta bombalar yalnızca mazlumların başına değil, ümmetin bağrına da düşerken, Gazze’de çocuk çığlıkları arşa yükselmeye devam ediyor.

2 yıldır süren mezalimde 64 bini aşkın masum insanın katledildiği Gazze’de; evler, çadırlar, hastaneler ve sokaklar enkazdan ve insan cesetlerinden geçilemez durumda.

Siyonist İsrail, zulmün haritasını sürekli genişletirken, İslâm dünyasının yöneticileri ise derin bir sessizliğe gömülmüş durumda. Makamlarını muhafaza etmenin derdine düşen idareler, mazlumların yaşadığı acılara kulaklarını tıkamış haldeler.

Tarihe utançla geçecek bu suskunluk karşısında geriye yalnızca halkların vicdanı ve sivil inisiyatifin direnci kalıyor. Bugün son umut, yıkıntılar arasında dimdik ayakta duran direnişin adı: “Sumud”.

Saadet Partisi genel merkezi ve tüm teşkilatları, Gazze’ye yönelik zulme dikkat çekmek ve uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu’nun en güçlü siyasi destekçilerinden biri oldu.

Saadet Partili milletvekilleri Necmettin Çalışkan ve Mehmet Atmaca, filoya katılarak, “Sessiz kalan iktidarlara rağmen ümmetin vicdanı burada” mesajı verdiler.

Sadece Saadet’li vekiller değil, Millî Görüşçü Kuruluş ve Organizasyonu’ndan (MİLKO) yüzlerce teşkilatçı da Küresel Sumud Filosu’nda Gazze’ye umut olma niyetiyle Akdeniz’e açıldı.

Saadet Partisi’nin öncülüğündeki Millî Görüş teşkilatları, bu kararlı duruşuyla hem Türkiye kamuoyunda hem de İslâm dünyasında, “mazlumların yanında dimdik duran ümmet hareketi” olarak bir kez daha takdir topladı.