Düğünlerde takı merasimi başladığında bu anonsları hala duyuyoruz...

Çoğu düğün sahipleri artık daha farklı yöntemle takı toplasa da;

Mesela, konulan bir çantaya zarf içinde vereceğinizi ikram ediyorsunuz...

Ya da meşhur deyimle 'iban'dan yolluyorsunuz...

Her neyse...

Herkesin gücü miktarınca evlenen çiftlere ikramından söz ediyoruz...

***

Bir de elbette Allah'ın sevmediği helallerden olan boşanma durumları var...

Boşanma halinde bu takılar ne olacak?

Bu konu yıllardan bu yana tartışmaları süren bir konu!

Ancak bilmeyenler için bu hususta bası yeni gelişmeler oldu;

Yargıtay'ın emsal kararları, düğün takılarının mülkiyeti konusundaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldırıyor.

Bu kararlar, çiftleri yakından ilgilendiriyor.

Şu soru her daim sorulan bir soru: Boşanma Davalarında Altınların Akıbeti: Takılar Gitti, Peki Ya Bedeli Geri Gelecek mi?

Evliliklerin en önemli anlarından biri olan düğünlerde takılan altın ve diğer ziynet eşyaları, boşanma süreçlerinde sıkça tartışılan bir konu haline geliyor.

Yasal olarak önemli sonuçları olan bu durum, mahkemeleri ve Yargıtay'ı meşgul eden en kritik başlıklar arasında yer alıyor.

Hukuk çevreleri, "Düğün takıları kime aittir?" ve "Ortak harcamalar için bozdurulan takıların iadesi mümkün müdür?" gibi sorulara kesin yanıtlar getiriyor.

Mahkemeler ve Yargıtay’ın bu konudaki yaklaşımı son derece net ve istikrarlı.

Düğünde geline takılan tüm ziynet eşyaları, kural olarak kadının kişisel malı olarak kabul ediliyor.

Bu prensip, takıları kimin taktığına bakılmaksızın geçerlidir.

Yargıtay'a göre, bilezik, kolye, küpe gibi kadına özgülenmiş tüm ziynetler, damadın ailesi tarafından takılsa bile kadının mülkiyetine geçiyor.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2017/5909 E., 2018/1314 K. sayılı emsal kararı, bu durumu perçinliyor: "Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kadının kişisel malı niteliğindedir. Kadının rızası olmadan bunların bozdurulması veya alınması halinde iadesi gerekir."

Erkeğe takılan saat veya tespih gibi eşyaların ise erkeğe özgülenip özgülenmediği konusu hala tartışmalı olsa da, Yargıtay uygulamalarında bu durumun istisnai olarak ele alındığı belirtiliyor.

Boşanma davalarında en sık karşılaşılan senaryolardan biri, düğün takılarının "ortak giderler" ya da "aile içi ihtiyaçlar" için bozdurulmasıdır.

Çiftler çoğu zaman ev veya araba almak, borç kapatmak gibi gerekçelerle altınları bozdurur.

Bu durumda takıların geri istenip istenemeyeceği en büyük soru işareti.

Yargıtay'ın yerleşik içtihatları, bu konudaki tüm tartışmaları sona erdiriyor: Kadına özgülenmiş ziynet eşyaları ortak ihtiyaç için bozdurulmuş olsa dahi, kadın bu ziynetlerin iadesini veya bedelini talep edebilir.

Yargıtay’ın benimsediği ilke şudur: Ziynet eşyaları kadının kişisel malıdır ve ortak harcamalarda kullanılması bu hakkı ortadan kaldırmaz. Bu, kadınların sıkça ileri sürülen "ortak iradeyle harcandı" savunmasıyla karşı karşıya kalmalarını önlüyor. Mahkeme, bu savunmanın mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağını belirtiyor.

Bir diğer önemli hukuki detay ise, düğün takılarının mal paylaşımı davalarında nasıl ele alındığıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik süresince edinilen mallar eşit olarak paylaşılırken, ziynet eşyaları bu kuralın dışında tutuluyor. Türk Medeni Kanunu madde 220/1-b'ye göre, bir eşe bağış yoluyla gelen mallar kişisel mal olarak kabul ediliyor. Düğün takıları da geline bir "bağış" niteliği taşıdığı için mal paylaşımına dahil edilmiyor, doğrudan kadına ait oluyor.

Takıların miktarı ve değeri konusunda bir anlaşmazlık yaşanması durumunda, en güçlü deliller düğün videoları, fotoğraflar ve tanık beyanlarıdır. Düğün görüntüleri, mahkemelerin en çok itibar ettiği kanıt türü olarak öne çıkıyor. Bu belgeler, takıların cinsini, sayısını ve hatta takılış şeklini bile net bir şekilde göstererek mahkemenin karar vermesini kolaylaştırıyor.

Yargıtay'ın kararlarıyla artık düğün takılarının kadına ait olduğu tartışmasız bir şekilde kabul edilmiş durumda. Ortak harcama için bozdurulmuş olsalar bile kadın bu takıların bedelini geri talep edebiliyor. Bu nedenle ziynetler, boşanma sürecinde en çok korunan kişisel malların başında geliyor.

Kaynak:Milli Gazete