Ahmet Tahiroğlu yazdı: Camiye Gelen Fatura, Vicdanları da Yakıyor!
Ahmet Tahiroğlu yazdı: Camiye Gelen Fatura, Vicdanları da Yakıyor!
Ahmet Tahiroğlu yazdı: Camiye Gelen Fatura, Vicdanları da Yakıyor!
Türkiye’nin dört bir yanı, özellikle de Güneydoğu sıcaktan kavruluyor. . Gaziantep başta olmak üzere bölgedeki sıcaklıklar can yakarken, buharlaşan sadece asfalt değil; aynı zamanda devletin adalet anlayışı, kamusal sorumluluk duygusu ve ibadethanelerimize karşı sergilediği ilgisizliktir!
Gelin görün ki bu kavurucu sıcaklarda, serinliğin sığınağı olması gereken camilerimiz maalesef fırın gibi. Çünkü çoğu yerde soğutucular ya çalışmıyor ya da açılmaya korkuluyor. Neden mi? Çünkü camilerin elektrik giderleri devlet tarafından karşılanmıyor! Kamuya ait bir binada klima çalıştırmak bir lüks haline gelmiş durumda.
Cami görevlileri ne yapsın? Vatandaştan ay ay para istemek zorunda kalıyor. Cemaatten her ay “klimanın tükettiği enerji için katkı” talep etmek zorunda kalıyor. Peki, bu adil mi? Camiler ne zamandan beri özel mülk sayılıyor da, enerji masrafları hayır sahiplerinin sırtına yıkılıyor?
Soruyorum buradan:
Valilik binasının, adliyelerin, okulların, kaymakamlıkların elektriği devlet tarafından ödenirken; camilerin neden ödenmiyor?
Cami, bu devletin değil mi?
İbadethane, kamu hizmeti sunan bir kurum değil mi?
O zaman neden imamlar, müezzinler bu sıcakta hem ter döküyor hem de “Bu ay elektrik faturasını nasıl ödeyeceğiz?” diye kara kara düşünüyor? Onlar din hizmeti vereceklerine, enerji kriziyle mücadele etmek zorunda kalıyor!
Vatandaş isyan ediyor. Cemaat tepkili.
“Bu ülke İslam’ın kalesi değil miydi?” diyor birisi.
“Camide bile rahat nefes alamıyorsak, biz bu devlete neden vergi veriyoruz?” diyor bir başkası.
Haklılar!
Sayın yöneticilerimize açık ve net çağrımdır:
Eğer şimdi el atmayacaksanız, ne zaman?
Camiler kamu binasıysa, ki öyledir, o zaman elektrik, su, doğalgaz giderleri de kamu tarafından yani Hazine tarafından karşılanmalıdır.
Bu bir lütuf değil, bir görevdir.
Bu bir seçim vaadi değil, bir sorumluluktur.
Camilerde ibadet eden vatandaşın teriyle klima üflememesi gerekir!
İmamın duasından önce faturayı düşünmemesi gerekir!
Eğer gerçekten Diyanet’i önemsiyorsak, eğer gerçekten bu milletin maneviyatına sahip çıkıyorsak, önce camilerin serinliğini sağlayacağız.
Serin bir cami, serin bir gönüle;
Serin bir gönül ise, huzurlu bir topluma vesiledir!
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.