Irak’ı kan gölüne çeviren Blair, şimdi de Gazze’ye mi “çözüm” olacak? Şeytanın Kardeşi'nden barış güvercini çıkmaz

ABD’nin öncülüğünde hazırlanan 21 maddelik “Gazze planı” kapsamında kurulması öngörülen “Barış Kurulu”nun ilk üyesi İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair oldu. Ancak bu atama, İslam dünyasında öfkeyle karşılandı. Çünkü Blair, sadece bir siyasetçi değil; Irak işgalinin ortağı, milyonlarca Müslüman’ın kanının dökülmesinden sorumlu bir savaş suçlusu olarak hafızalara kazındı.

Hamas yöneticilerinden Usame Hamdan Bedran’ın “Şeytanın Kardeşi” olarak nitelendirdiği İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair, Gazze için oluşturulması planlanan “Barış Kurulu”nun ilk üyesi oldu. ABD’nin öncülüğünde hazırlanan ve 21 maddeden oluşan yol haritasına göre, Gazze’de “uluslararası bir geçiş otoritesi” kurulacak. BM, Körfez ülkeleri ve bazı Filistinli temsilcilerin de dahil edilmesi öngörülen bu yapının başına Blair’in getirilmesine İslam dünyası şiddetle karşı çıktı.   "ŞEYTANIN KARDEŞİ"NDEN BARIŞ GÜVERCİNİ ÇIKMAZ 1997-2007 yılları arasında İngiltere başbakanlığı yapan Blair, hafızalarda ABD’nin eski Başkanı George W. Bush’un en yakın müttefiki olarak yer alıyor. 2003’teki Irak işgalinde, Washington’un yanında saf tutarak ülkesini bu kanlı maceraya sürükleyen Blair, milyonlarca Müslüman’ın ölümüne, Irak’ın parçalanmasına ve bölgenin kaosa sürüklenmesine ortak olmuştu. Bu süreçte dünya medyasında Bush’un “fino köpeği” olarak anılan Blair, işgalin ağır faturası nedeniyle 2007’de siyasetten çekilmek zorunda kalmıştı.     HAMAS: KABUL EDİLEMEZ Aradan geçen yıllara rağmen Irak’ın işgalinde oynadığı yıkıcı rol unutulmadı. 2016’da “Irak savaşı hataydı” itirafında bulunan Blair, bugün yeniden sahneye çıkarılmaya çalışılıyor. Ancak Filistin tarafı ve İslam dünyası bu hamleye kesin bir dille karşı çıkıyor. Hamas yöneticilerinden Usame Hamdan Bedran, Blair’i “şeytanın kardeşi” olarak nitelendirerek, “Filistin davasına, Araplara ya da Müslümanlara hiçbir hayır getirmemiştir. Onun suç dolu ve yıkıcı rolü yıllardır bilinmektedir” ifadelerini kullanırken böyle bir süreci yürütmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.   ABD’nin desteğiyle gündeme getirilen bu plan, Filistin halkı için barış değil yeni bir vesayet düzeni anlamına geliyor. Zira daha önce Irak’ı “taş devrine” döndüren bir aktörün bugün barış güvercini rolüyle ortaya çıkması, bölgede kara mizah olarak değerlendiriliyor.