Kansere yönelik önemli ön adım! DNA halkaları, kanserden koruyabilir... Peki bu ne anlama geliyor?

Yaşam 30.09.2025 - 09:14, Güncelleme: 30.09.2025 - 09:15
 

Kansere yönelik önemli ön adım! DNA halkaları, kanserden koruyabilir... Peki bu ne anlama geliyor?

Araştırmalara göre, ağızdaki bakteriler tarafından taşınan dev DNA halkaları, ağız sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir, bazı kanser türlerinin riskini azaltabilir.
Kanser... Henüz kesin tedavisinin bulunmadığı hastalık... Bugüne kadar kanserden milyonlarca inan hayatını kaybetti. Peki, kanserle ilgili bilinmeyen bazı özellikler var mıdır? Mesela, ağızda keşfedilen DNA halkalarının, kanserden koruyabileceği yolunda araştırmalar var... Bu konuyu biraz daha açalım; Araştırmalara göre, ağızdaki bakteriler tarafından taşınan dev DNA halkaları, ağız sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir, bazı kanser türlerinin riskini azaltabilir. Yeni keşfedilen ve “İnokle’ler” (İng. Inocles) adı verilen nükleik asit halkaları, büyük bir plazmid türüne benzetiliyor. Bunlar birçok mikropta ana DNA kullanım kılavuzunun dışında bulunan genetik elemanlar olarak da tanımlanıyor. Tokyo Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, İnokle’lerin, bakterilerin (bu durumda Streptokok bakterisi) ağızdaki biyolojik ortama uyum sağlamasına yardımcı olmada önemli bir rol oynamasının muhtemel olduğunu söylüyor.   Araştırmacılar, "Ağız mikrobiyomunda birçok farklı bakteri türü olduğunu biliyoruz. Ancak bunların birçok işlevi ve bu işlevleri yerine getirme biçimleri hala bilinmiyor. Bunu araştırarak, kromozom dışı DNA örneği olan İnokleleri keşfettik. Bunlar, hücrelerde (bu durumda bakterilerde) bulunan, ancak ana DNA'larının dışında bulunan DNA parçaları" diyor. Dev DNA halkaları, 56 gönüllüden alınan tükürük örneklerinin dikkatli bir şekilde incelenmesiyle keşfedildi. Genel popülasyonda İnoklelerin yaygınlığını belirlemek için 476 örnek üzerinde daha ileri testler yapıldı.  Veriler, insanlarımızın yaklaşık dörtte üçünün bu elementleri taşıyabileceğini gösteriyor. İnoklelerin daha önce tespit edilmemiş olmasının nedenlerinden biri, ironik bir şekilde olağanüstü boyutu olabilir. Geleneksel DNA dizileme teknikleri DNA'yı daha küçük parçalara ayırmayı içerir. Bu da okunması daha kolay olsa da, daha büyük dizilerin yeniden yapılandırılmasını daha zor hale getirir. Araştırmacılar bu sorunu aşmak için preNuc adı verilen özel bir dizileme sistemi geliştirdi. Bu sistem, örnekten insan DNA'sını çıkararak, elenebilecek bakteri DNA'sı yapboz parçalarının sayısını azaltır. Araştırmacılara göre, "Bir İnokle’nin ortalama genom boyutu, genetik diziler için bir uzunluk ölçüsü olan 350 kilobaz çiftidir. Bu nedenle insan mikrobiyomundaki en büyük kromozom dışı genetik elementlerden biridir. Diğer kromozom dışı DNA formları olan plazmidler, en fazla birkaç on kilobaz çiftidir. Bu uzunluk, İnokle’ye oksidatif strese direnç, DNA hasarı onarımı ve hücre dışı stres tepkisine uyum sağlamada rol oynayan hücre duvarı ile ilgili genler de dahil olmak üzere çeşitli işlevler için genler kazandırır." Tükürük örneklerinin büyük bir grubunda, baş ve boyun kanseri olan kişilerin ağızlarında bu DNA elementlerinden çok daha azı vardı. Bu da halkaların sağladığı potansiyel bir faydaya işaret ediyor. İnokle’lerin kansere karşı koruma sağlayıp sağlamadığı veya kanser riskini artırırken İnokle sayısını azaltan başka bir faktörün olup olmadığı ise henüz belirlenemedi.     Kaynak:Milli Gazete
Araştırmalara göre, ağızdaki bakteriler tarafından taşınan dev DNA halkaları, ağız sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir, bazı kanser türlerinin riskini azaltabilir.

Kanser...

Henüz kesin tedavisinin bulunmadığı hastalık...

Bugüne kadar kanserden milyonlarca inan hayatını kaybetti.

Peki, kanserle ilgili bilinmeyen bazı özellikler var mıdır?

Mesela, ağızda keşfedilen DNA halkalarının, kanserden koruyabileceği yolunda araştırmalar var...

Bu konuyu biraz daha açalım;

Araştırmalara göre, ağızdaki bakteriler tarafından taşınan dev DNA halkaları, ağız sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir, bazı kanser türlerinin riskini azaltabilir.

Yeni keşfedilen ve “İnokle’ler” (İng. Inocles) adı verilen nükleik asit halkaları, büyük bir plazmid türüne benzetiliyor.

Bunlar birçok mikropta ana DNA kullanım kılavuzunun dışında bulunan genetik elemanlar olarak da tanımlanıyor.

Tokyo Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, İnokle’lerin, bakterilerin (bu durumda Streptokok bakterisi) ağızdaki biyolojik ortama uyum sağlamasına yardımcı olmada önemli bir rol oynamasının muhtemel olduğunu söylüyor.

 

Araştırmacılar, "Ağız mikrobiyomunda birçok farklı bakteri türü olduğunu biliyoruz. Ancak bunların birçok işlevi ve bu işlevleri yerine getirme biçimleri hala bilinmiyor. Bunu araştırarak, kromozom dışı DNA örneği olan İnokleleri keşfettik. Bunlar, hücrelerde (bu durumda bakterilerde) bulunan, ancak ana DNA'larının dışında bulunan DNA parçaları" diyor.

Dev DNA halkaları, 56 gönüllüden alınan tükürük örneklerinin dikkatli bir şekilde incelenmesiyle keşfedildi.

Genel popülasyonda İnoklelerin yaygınlığını belirlemek için 476 örnek üzerinde daha ileri testler yapıldı.

 Veriler, insanlarımızın yaklaşık dörtte üçünün bu elementleri taşıyabileceğini gösteriyor.

İnoklelerin daha önce tespit edilmemiş olmasının nedenlerinden biri, ironik bir şekilde olağanüstü boyutu olabilir.

Geleneksel DNA dizileme teknikleri DNA'yı daha küçük parçalara ayırmayı içerir. Bu da okunması daha kolay olsa da, daha büyük dizilerin yeniden yapılandırılmasını daha zor hale getirir.

Araştırmacılar bu sorunu aşmak için preNuc adı verilen özel bir dizileme sistemi geliştirdi. Bu sistem, örnekten insan DNA'sını çıkararak, elenebilecek bakteri DNA'sı yapboz parçalarının sayısını azaltır.

Araştırmacılara göre, "Bir İnokle’nin ortalama genom boyutu, genetik diziler için bir uzunluk ölçüsü olan 350 kilobaz çiftidir. Bu nedenle insan mikrobiyomundaki en büyük kromozom dışı genetik elementlerden biridir. Diğer kromozom dışı DNA formları olan plazmidler, en fazla birkaç on kilobaz çiftidir. Bu uzunluk, İnokle’ye oksidatif strese direnç, DNA hasarı onarımı ve hücre dışı stres tepkisine uyum sağlamada rol oynayan hücre duvarı ile ilgili genler de dahil olmak üzere çeşitli işlevler için genler kazandırır."

Tükürük örneklerinin büyük bir grubunda, baş ve boyun kanseri olan kişilerin ağızlarında bu DNA elementlerinden çok daha azı vardı.

Bu da halkaların sağladığı potansiyel bir faydaya işaret ediyor.

İnokle’lerin kansere karşı koruma sağlayıp sağlamadığı veya kanser riskini artırırken İnokle sayısını azaltan başka bir faktörün olup olmadığı ise henüz belirlenemedi.

 

 

Kaynak:Milli Gazete

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve radikalgazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.