Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
AHMET TAHİROĞLU
Köşe Yazarı
AHMET TAHİROĞLU
 

Terörsüz Türkiye’nin Baharı

  Türkiye, onlarca yıl süren terörle mücadelenin derin yaralarını sarmaya çalışırken, tarihi bir kırılma noktasına daha tanıklık ediyor. “Terörsüz Türkiye” ideali artık sadece bir temenni değil, gerçek bir toplumsal mutabakatın kapısını aralayan güçlü bir irade haline geliyor. Bu irade, sadece silahların susması değil, aynı zamanda gönüllerin konuşması, dillerin çözülmesi ve siyasetin barış dilini kuşanması anlamına geliyor.   Geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmeler — DEM Partisi’nin silahlı unsurlarla bağını tamamen koparması ve Cumhur İttifakı’na destek verme kararı — şüphesiz birçok kesim için şaşırtıcı, ancak bir o kadar da umut verici. Çünkü bu adım, yıllardır süren kutuplaşmanın, çatışmanın ve ayrışmanın yerine; ortak bir vatan, ortak bir gelecek ve ortak değerler etrafında birleşmenin işaret fişeği olabilir.   Silahların Susması, Sözün Başlaması   Silahların tamamen bırakılması, sadece bir güvenlik meselesi değildir. Aynı zamanda sosyal barışın, ekonomik kalkınmanın ve demokratik gelişimin önünü açan bir anahtardır. Artık dağdan inen her bir silah, Türkiye’nin geleceğine dikilen bir fidan anlamına gelir. Okula daha güvenle giden bir çocuk, yatırımı daha huzurla yapan bir sanayici, köyüne dönebilen bir aile…   DEM Partisi’nin Dönüşümü   DEM Partisi’nin terörle arasına net bir çizgi çekip, demokratik siyasette ısrarcı olması; sadece Kürt vatandaşlarımız için değil, tüm Türkiye için büyük bir kazançtır. Çünkü çözüm artık dağda değil, mecliste aranacak. Talepler şiddetle değil, sözle dile getirilecek. Bu da siyasetin olgunlaşması, temsiliyetin güçlenmesi ve Türkiye’nin daha kapsayıcı bir demokrasiye evrilmesi anlamına gelir.   Cumhur İttifakı’na Katılım Ne Anlama Geliyor?   DEM Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılması, siyasi yelpazedeki ezberleri bozmuş, Türkiye siyasetinde “düşmanlaştırma” diline karşı tarihi bir işbirliği örneği sunmuştur. Farklılıkların bir arada yaşayabileceğini, ortak paydaların çatışmalardan daha güçlü olabileceğini göstermiştir. Bu birliktelik; bayrak, vatan ve millet söz konusu olduğunda herkesin aynı safta durabileceğini ispatlar niteliktedir.   Türkiye Ne Kazanır? • Terörsüzlük ortamı, başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm bölgelerde kalkınmayı hızlandırır. • Toplumsal kutuplaşma azalır, birlikte yaşama kültürü güçlenir. • Uluslararası itibar artar, Türkiye “barışı inşa eden ülke” olarak bölgesinde örnek olur. • Ekonomik istikrar gelir, yatırımcı güveni büyür, işsizlik azalır. • Yeni anayasa gibi yapısal reformlara toplumun tüm kesimleri dâhil olur. • Vicdanlar rahatlar, anneler artık çocuklarını dağa değil okula gönderir.   Son Söz   Bu süreç elbette sancısız olmayacaktır. Direnecek odaklar, sabote etmeye çalışan güçler çıkacaktır. Ancak milletin feraseti, devletin kararlılığı ve siyasetin sorumluluk duygusu bu yolda en büyük teminatımızdır.   Türkiye artık ayrışmanın değil, birleşmenin zamanıdır. Silahların sustuğu, fikirlerin konuştuğu, kardeşliğin yeşerdiği bir Türkiye mümkün. Ve bugün o güzel geleceğe bir adım daha yaklaşıyoruz.   Kalemle değil silahla konuşanlar kaybedecek; barışın, kardeşliğin ve adaletin dili kazanacak.
Ekleme Tarihi: 15 July 2025 - Tuesday

Terörsüz Türkiye’nin Baharı

 
Türkiye, onlarca yıl süren terörle mücadelenin derin yaralarını sarmaya çalışırken, tarihi bir kırılma noktasına daha tanıklık ediyor. “Terörsüz Türkiye” ideali artık sadece bir temenni değil, gerçek bir toplumsal mutabakatın kapısını aralayan güçlü bir irade haline geliyor. Bu irade, sadece silahların susması değil, aynı zamanda gönüllerin konuşması, dillerin çözülmesi ve siyasetin barış dilini kuşanması anlamına geliyor.
 
Geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmeler — DEM Partisi’nin silahlı unsurlarla bağını tamamen koparması ve Cumhur İttifakı’na destek verme kararı — şüphesiz birçok kesim için şaşırtıcı, ancak bir o kadar da umut verici. Çünkü bu adım, yıllardır süren kutuplaşmanın, çatışmanın ve ayrışmanın yerine; ortak bir vatan, ortak bir gelecek ve ortak değerler etrafında birleşmenin işaret fişeği olabilir.
 
Silahların Susması, Sözün Başlaması
 
Silahların tamamen bırakılması, sadece bir güvenlik meselesi değildir. Aynı zamanda sosyal barışın, ekonomik kalkınmanın ve demokratik gelişimin önünü açan bir anahtardır. Artık dağdan inen her bir silah, Türkiye’nin geleceğine dikilen bir fidan anlamına gelir. Okula daha güvenle giden bir çocuk, yatırımı daha huzurla yapan bir sanayici, köyüne dönebilen bir aile…
 
DEM Partisi’nin Dönüşümü
 
DEM Partisi’nin terörle arasına net bir çizgi çekip, demokratik siyasette ısrarcı olması; sadece Kürt vatandaşlarımız için değil, tüm Türkiye için büyük bir kazançtır. Çünkü çözüm artık dağda değil, mecliste aranacak. Talepler şiddetle değil, sözle dile getirilecek. Bu da siyasetin olgunlaşması, temsiliyetin güçlenmesi ve Türkiye’nin daha kapsayıcı bir demokrasiye evrilmesi anlamına gelir.
 
Cumhur İttifakı’na Katılım Ne Anlama Geliyor?
 
DEM Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılması, siyasi yelpazedeki ezberleri bozmuş, Türkiye siyasetinde “düşmanlaştırma” diline karşı tarihi bir işbirliği örneği sunmuştur. Farklılıkların bir arada yaşayabileceğini, ortak paydaların çatışmalardan daha güçlü olabileceğini göstermiştir. Bu birliktelik; bayrak, vatan ve millet söz konusu olduğunda herkesin aynı safta durabileceğini ispatlar niteliktedir.
 
Türkiye Ne Kazanır?
• Terörsüzlük ortamı, başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm bölgelerde kalkınmayı hızlandırır.
• Toplumsal kutuplaşma azalır, birlikte yaşama kültürü güçlenir.
• Uluslararası itibar artar, Türkiye “barışı inşa eden ülke” olarak bölgesinde örnek olur.
• Ekonomik istikrar gelir, yatırımcı güveni büyür, işsizlik azalır.
• Yeni anayasa gibi yapısal reformlara toplumun tüm kesimleri dâhil olur.
• Vicdanlar rahatlar, anneler artık çocuklarını dağa değil okula gönderir.
 
Son Söz
 
Bu süreç elbette sancısız olmayacaktır. Direnecek odaklar, sabote etmeye çalışan güçler çıkacaktır. Ancak milletin feraseti, devletin kararlılığı ve siyasetin sorumluluk duygusu bu yolda en büyük teminatımızdır.
 
Türkiye artık ayrışmanın değil, birleşmenin zamanıdır. Silahların sustuğu, fikirlerin konuştuğu, kardeşliğin yeşerdiği bir Türkiye mümkün. Ve bugün o güzel geleceğe bir adım daha yaklaşıyoruz.
 
Kalemle değil silahla konuşanlar kaybedecek; barışın, kardeşliğin ve adaletin dili kazanacak.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve radikalgazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.