Uzm.Dr.Tahsin Özenmiş
Köşe Yazarı
Uzm.Dr.Tahsin Özenmiş
 

AMAN DİKKAT! SICAK ÇARPMASIN...

Bu yaz, sıcaklar adeta rekor kırıyor. Termometredeki sayı belki 38–40°C’yi gösteriyor . Dışarı adım attığımızda yüzümüze çarpan o ağır hava, yalnızca bunaltıcı değil; farkında olmadan vücudumuzun ısı dengesini de zorluyor. Güneşin altında geçen uzun saatler, su kaybı ve nemin engellediği terleme derken, sağlığımız sessizce risk altına girebiliyor. İşte bu noktada, çoğu kişinin hafife aldığı ama etkileri sanılandan çok daha ciddi olabilen “sıcak çarpması” devreye giriyor. Gerçek hikâyeler bazen yüzlerce satırdan daha etkili olabilir: Geçtiğimiz günlerde, Muğla’ya gelen bir turist uzun süre güneş altında kalmanın ardından ani baş dönmesi, yüksek ateş ve halsizlikle hastaneye başvurdu. Fethiye Devlet Hastanesi'ne yapılan benzer başvurularda bu tür semptomların giderek yaygınlaştığı gözlendi. Sadece birkaç yudum su ya da gölgede birkaç dakikalık mola, hayat kurtarıcı olabilir. Çoğu kişi tarafından hafife alınan belirtiler aslında sıcak çarpmasının sessiz ama ciddi uyarıcılarıdır. Yazın bunaltıcı sıcaklarında, termometredeki sayı tek başına yanıltıcı olabilir. 34°C görünen hava, nem oranı %70’in üzerine çıktığında vücutta 45°C’lik bir etki oluşturabilir. Bu “hissedilen sıcaklık” dediğimiz kavram, sıcak çarpmasının görünmez tetikleyicisidir. İlginçtir ki, bu tablo yeni değil; Hipokrat’ın yazılarında bile “güneş humması” olarak bahsedilmiş. Bugün modern tıp ona "heat stroke" diyor.  Vücudun Isı Termostatı Nasıl Çalışır?  Vücudumuzun “ısı ayarı” beynimizin alt kısmında, badem büyüklüğünde bir bölge olan hipotalamus tarafından yapılır. Hipotalamus, günün her anı vücut ısımızı ortalama 37°C’de tutmaya çalışır. Fazla ısındığımızda iki önemli mekanizma devreye girer: 1. Damar Genişlemesi (Vazodilatasyon) → Cildinize daha fazla kan gönderilir. Bu sayede ısı, kan yoluyla deriye taşınır ve dış ortama yayılır. 2. Terleme → Ter bezleri sıvı salgılar, bu sıvı buharlaşırken vücudun ısısını alır. Bu iki sistem birlikte çalıştığında, dış ortam sıcak olsa bile vücut ısımız dengede kalır. Ancak yüksek nem, terin buharlaşmasını engeller; bu da soğutma sistemini “kilitleyen” en önemli faktördür.  *Isı Dengesi Bozulduğunda Neler Olur?  Vücut ısısı hızla yükselir: 40°C’ye ulaştığında hücre zarlarının geçirgenliği değişir, bu da hücrelerin su-elektrolit dengesini bozar. Beyin etkilenir: Hipotalamus aşırı yüklenir, ısıyı kontrol edemez hale gelir. Bilinç bulanıklığı, şaşkınlık ve koordinasyon bozukluğu görülebilir. Kaslar yorulur: Hücreler enerji üretmek için oksijeni daha hızlı tüketir, bu da kas kramplarına yol açar. Organlar risk altına girer: Özellikle böbrekler, karaciğer ve kalp sıcak çarpmasında ilk etkilenen organlardır. Bu zincirleme süreç, önlem alınmazsa ciddi sonuçlara yol açabilir.  Belirtiler: Sessiz Alarm  Sıcak çarpması önce masum görünen sinyaller verir: -Baş ağrısı -Ani halsizlik -Baş dönmesi -Hafif mide bulantısı İlerleyen aşamada: Terlemenin durması, cildin kuru ve aşırı sıcak hale gelmesi, konuşmada zorlanma, bilinç bulanıklığı gibi bulgular eklenir.  Ne Yapmalı?  Bu sinyalleri fark ettiğiniz anda: -Gölge ya da serin bir ortama geçin. -Fazla kıyafetleri çıkarın. -Soğuk suyla yüzünüzü, ellerinizi yıkayın veya ıslak havlu uygulayın. -Su için, ama küçük yudumlarla. -Toparlanamıyorsanız, baş dönmeniz geçmiyorsa veya konuşmanız bozuluyorsa, 112’yi arayın.  Korunmak İçin Küçük Ama Etkili Adımlar  1) 11:00–16:00 arasında güneşin altında uzun süre kalmayın. 2) Açık renkli, ince kumaşlı, bol kıyafetler giyin. 3) Susamayı beklemeden su için.(yudum yudum) 4) Kafeinli ve şekerli içecekleri azaltın; maden suyu, ayran veya şekersiz soğuk çay tercih edin. 5) Şapka, güneş gözlüğü ve güneş kremi üçlüsünü günlük alışkanlık haline getirin.  Bir Doktorun Penceresinden  Acil serviste gördüğümüz sıcak çarpması vakaları çok farklı profillerden geliyor: Plajda güneşlenen gençler, tarlada çalışan işçiler, koşu parkurundaki sporcular… Ortak nokta ise belirtileri küçümsemek. İnsan vücudu müthiş bir soğutma sistemine sahip, ancak bu sistemin de sınırları var. Terlemenin durması, çoğu kişinin sandığının aksine “iyiye işaret” değil, ısı kontrolünün çöktüğünün göstergesidir. Bazı ilaçlar (antihistaminikler, bazı tansiyon ilaçları, idrar söktürücüler) terleme mekanizmasını bozarak riski artırabilir. Yani risk sadece sıcak havada kalmak değil; kullandığınız ilaçlar da bu tabloya davetiye çıkarabilir. Sıcak çarpmasını önlemek bazen karmaşık tıbbi müdahalelere değil, basit bir şapkaya, bir şişe suya ve birkaç dakikalık gölge molasına bağlıdır. Yazın keyfini çıkarırken bu küçük detayları hatırlamak, hem anılarınızı hem sağlığınızı korur.
Ekleme Tarihi: 21 Ağustos 2025 -Perşembe

AMAN DİKKAT! SICAK ÇARPMASIN...

Bu yaz, sıcaklar adeta rekor kırıyor. Termometredeki sayı belki 38–40°C’yi gösteriyor . Dışarı adım attığımızda yüzümüze çarpan o ağır hava, yalnızca bunaltıcı değil; farkında olmadan vücudumuzun ısı dengesini de zorluyor. Güneşin altında geçen uzun saatler, su kaybı ve nemin engellediği terleme derken, sağlığımız sessizce risk altına girebiliyor. İşte bu noktada, çoğu kişinin hafife aldığı ama etkileri sanılandan çok daha ciddi olabilen “sıcak çarpması” devreye giriyor.

Gerçek hikâyeler bazen yüzlerce satırdan daha etkili olabilir: Geçtiğimiz günlerde, Muğla’ya gelen bir turist uzun süre güneş altında kalmanın ardından ani baş dönmesi, yüksek ateş ve halsizlikle hastaneye başvurdu. Fethiye Devlet Hastanesi'ne yapılan benzer başvurularda bu tür semptomların giderek yaygınlaştığı gözlendi. Sadece birkaç yudum su ya da gölgede birkaç dakikalık mola, hayat kurtarıcı olabilir. Çoğu kişi tarafından hafife alınan belirtiler aslında sıcak çarpmasının sessiz ama ciddi uyarıcılarıdır.

Yazın bunaltıcı sıcaklarında, termometredeki sayı tek başına yanıltıcı olabilir. 34°C görünen hava, nem oranı %70’in üzerine çıktığında vücutta 45°C’lik bir etki oluşturabilir. Bu “hissedilen sıcaklık” dediğimiz kavram, sıcak çarpmasının görünmez tetikleyicisidir. İlginçtir ki, bu tablo yeni değil; Hipokrat’ın yazılarında bile “güneş humması” olarak bahsedilmiş. Bugün modern tıp ona "heat stroke" diyor.


 Vücudun Isı Termostatı Nasıl Çalışır? 

Vücudumuzun “ısı ayarı” beynimizin alt kısmında, badem büyüklüğünde bir bölge olan hipotalamus tarafından yapılır. Hipotalamus, günün her anı vücut ısımızı ortalama 37°C’de tutmaya çalışır. Fazla ısındığımızda iki önemli mekanizma devreye girer:

1. Damar Genişlemesi (Vazodilatasyon) → Cildinize daha fazla kan gönderilir. Bu sayede ısı, kan yoluyla deriye taşınır ve dış ortama yayılır.

2. Terleme → Ter bezleri sıvı salgılar, bu sıvı buharlaşırken vücudun ısısını alır.

Bu iki sistem birlikte çalıştığında, dış ortam sıcak olsa bile vücut ısımız dengede kalır. Ancak yüksek nem, terin buharlaşmasını engeller; bu da soğutma sistemini “kilitleyen” en önemli faktördür.


 *Isı Dengesi Bozulduğunda Neler Olur? 

Vücut ısısı hızla yükselir: 40°C’ye ulaştığında hücre zarlarının geçirgenliği değişir, bu da hücrelerin su-elektrolit dengesini bozar.

Beyin etkilenir: Hipotalamus aşırı yüklenir, ısıyı kontrol edemez hale gelir. Bilinç bulanıklığı, şaşkınlık ve koordinasyon bozukluğu görülebilir.

Kaslar yorulur: Hücreler enerji üretmek için oksijeni daha hızlı tüketir, bu da kas kramplarına yol açar.

Organlar risk altına girer: Özellikle böbrekler, karaciğer ve kalp sıcak çarpmasında ilk etkilenen organlardır.

Bu zincirleme süreç, önlem alınmazsa ciddi sonuçlara yol açabilir.


 Belirtiler: Sessiz Alarm 

Sıcak çarpması önce masum görünen sinyaller verir:

-Baş ağrısı
-Ani halsizlik
-Baş dönmesi
-Hafif mide bulantısı

İlerleyen aşamada: Terlemenin durması, cildin kuru ve aşırı sıcak hale gelmesi, konuşmada zorlanma, bilinç bulanıklığı gibi bulgular eklenir.


 Ne Yapmalı? 

Bu sinyalleri fark ettiğiniz anda:

-Gölge ya da serin bir ortama geçin.

-Fazla kıyafetleri çıkarın.

-Soğuk suyla yüzünüzü, ellerinizi yıkayın veya ıslak havlu uygulayın.

-Su için, ama küçük yudumlarla.

-Toparlanamıyorsanız, baş dönmeniz geçmiyorsa veya konuşmanız bozuluyorsa, 112’yi arayın.


 Korunmak İçin Küçük Ama Etkili Adımlar 

1) 11:00–16:00 arasında güneşin altında uzun süre kalmayın.

2) Açık renkli, ince kumaşlı, bol kıyafetler giyin.

3) Susamayı beklemeden su için.(yudum yudum)

4) Kafeinli ve şekerli içecekleri azaltın; maden suyu, ayran veya şekersiz soğuk çay tercih edin.

5) Şapka, güneş gözlüğü ve güneş kremi üçlüsünü günlük alışkanlık haline getirin.


 Bir Doktorun Penceresinden 

Acil serviste gördüğümüz sıcak çarpması vakaları çok farklı profillerden geliyor: Plajda güneşlenen gençler, tarlada çalışan işçiler, koşu parkurundaki sporcular… Ortak nokta ise belirtileri küçümsemek. İnsan vücudu müthiş bir soğutma sistemine sahip, ancak bu sistemin de sınırları var. Terlemenin durması, çoğu kişinin sandığının aksine “iyiye işaret” değil, ısı kontrolünün çöktüğünün göstergesidir.

Bazı ilaçlar (antihistaminikler, bazı tansiyon ilaçları, idrar söktürücüler) terleme mekanizmasını bozarak riski artırabilir. Yani risk sadece sıcak havada kalmak değil; kullandığınız ilaçlar da bu tabloya davetiye çıkarabilir.

Sıcak çarpmasını önlemek bazen karmaşık tıbbi müdahalelere değil, basit bir şapkaya, bir şişe suya ve birkaç dakikalık gölge molasına bağlıdır. Yazın keyfini çıkarırken bu küçük detayları hatırlamak, hem anılarınızı hem sağlığınızı korur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve radikalgazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.