Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
FESİH BOZAN
Köşe Yazarı
FESİH BOZAN
 

Adalet Terazisi Kinle Değil Hakkaniyetle Tartmalı

Adalet; herkesin hak ettiğini alması, eşitliğin sağlanması ve doğru olanın yapılmasıdır. Bu kavram sadece hukuki bir terim değil, aynı zamanda ahlaki, dini, insani ve vicdani bir duruştur. Adalet; kişiye, inanca, ırka, kabileye, renge veya dile göre değişmemelidir. Servet, makam ya da siyasi görüş fark etmeksizin herkes için eşit uygulanması gereken hem İslami hem de insani temel bir haktır. Allah’ın “El-Hakk” ve “El-Adl” isimleri adaletin ilahi boyutunu yansıtırken, Resulü Hz. Muhammed Mustafa (sav) da adaleti hayatı süresince çok önemsemiştir. Kur’an-ı Kerim’de bulunan adaletle ilgili pek çok ayetten biri olan Maide Suresi 8. Ayete Allah (cc) adaleti şu şekilde emretmektedir. “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun! Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır.” Bu ayeti kerime, adaletin düşmana karşı bile bozulmaması gerektiğini vurgular ve kin, nefret, intikam gibi duygular; adaletin terazisini bozmamalıdır. Peygamber Efendimiz de, kendi yurdunda zulme uğrayan sahabelere hicret için Habeşistan’ı önerirken şöyle demişti: “Habeşistan’da, ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir kral vardır. Gidin ve Allah sizin için bir çıkış yolu gösterinceye kadar orada kalın.” Burada dikkat çeken husus; din, dil veya ırk değil, sadece adalet temelinde yapılan bir yönlendirmedir. “Adil bir kral vardır” demiş, bizim dinimizden ya da ırkımızdan biri dememiştir. Adalet Anlayışları Üzerine Görüşler Hukukçulara göre, adalet; hukukun üstünlüğü, bireysel hakların korunması, eşitlik ve tarafsızlık gibi ilkelere dayanır. Hukuk devleti bu temel zihniyet üzerine inşa edilir; devletin gücü ancak hukukla sınırlanarak, birey özgürlükleri güvence altına alınabilir. İslam alimlerine göre adalet; denge, hakkaniyet ve orta yolu temsil eder. Onlar için adalet yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ahlaki bir yükümlülüktür. Zulmün karşıtı olan adalet, Allah’ın adil sıfatıyla birebir örtüşür ve hiç kimseye haksızlık edilmeyeceğinin teminatıdır. Filozoflara göre ise adalet; hem bireysel hem toplumsal düzenin temelidir. Farabi, adaleti hem varlık hem devlet düzeyinde ana ilke sayar. Platon, bireyin ruhsal dengesiyle devletin uyumunun ancak adaletle sağlanabileceğini savunur. Aristoteles ise adaleti “en yüce erdem” olarak tanımlar. Türkiye’de Adaletin Bugünkü Durumu Bu kadar temel bir ilke olan adaletin, ülkemizde bu kadar çok tartışılıyor olması hepimiz için düşündürücü ve üzücüdür. 2024 “Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne” göre Türkiye, 142 ülke içinde 117. sırada yer almıştır. Bu karne Türkiye’ye yakışmamaktadır.   Yargı; iktidarın sopası değil, adaletin teminatı olmalıdır. Ancak bugün, yargının siyasi iktidarın etkisiyle; çoğu zaman muhalif sesleri susturmaya yönelik bir araç haline geldiğini görmekteyiz. Her eleştirene dava, her muhalif sese soruşturma açılırsa; fikir özgürlüğü, eksikleri görme, adalet, hukuk ve demokrasi nasıl gelişecektir? Daha da vahimi; iktidar, sandıkta kazanamadığı belediyelere “terörle iltisak” ya da “yolsuzluk” gibi iddialar üzerinden ya kayyım atamakta ya da seçilmiş yöneticileri görevden alarak yargı süreciyle belediyeleri kontrol altına almaktadır. Oysa bu uygulamalar, barış, hukuk ve iç cepheyi güçlendirmeyi değil, siyasi kutuplaşmayı beslemekte, birlik, beraberlik ve barışa zarar vermektedir Elbette kim suç işlemişse –ister belediye başkanı, ister milletvekili, ister bakan olsun, ister muhalefetten ister iktidardan– mutlaka yargılanmalı ve hak ettiği cezayı almalıdır. Ancak bu süreç usulüne, şeffaf, adil ve eşit yürütülmelidir. Bugün geldiğimiz noktada; muhalefet belediyelerinde en küçük iddialar dahi soruşturulurken, iktidar belediyelerinde çıkan ciddi yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ya görmezden gelinmekte, ya dosyaların üstü kapatılmakta ya da sembolik cezalarla geçiştirilmektedir. Bu açıkça yapılan çifte standart, halkın vicdanını ve adaleti derinden yaralamaktadır. Örneğin; İstifa ettirilen bakanlar, belediye başkanları veya isimleri yolsuzluklara karışan kayyumlar hakkında bugüne kadar hangi işlemler yapılmıştır? Bu kişilerden kaçı hakkında adli süreç başlatılmış ya da tutuklama kararı alınmıştır? Hiç. İktidar bilmelidir ki, bu isimler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı sürece, muhalefet belediyelerine yönelik yürütülen tüm soruşturmalar, gerçekte olsa vatandaşın gözünde siyasi birer operasyon olarak kalacaktır. Adaletin Olduğu Yerde Korku Olmaz Siyasiler eleştirmekten, TV ve gazeteciler haber yapmaktan, akademisyenler fikir belirtmekten korkar hale gelmişler. Maalesef bugün adaletten değil, korkudan söz ediyoruz. Oysa adaletin olduğu yerde korku olmaz. Bu korkuyu giderecek ve adaleti sağlayacak olan da ancak iktidar ve devlettir. Bırakın herkes konuşsun, bırakın herkes eleştirsin. Eğer eleştirilen konular sizde varsa kendinizi düzeltirsiniz yoksa hamd edersiniz. Adaletin olmadığı bir ülkede sadece hukuk değil, seçimler de anlamını yitirir, ekonomik yatırımlarda gelmez. Oysa bu milletin gerçek gücü; hakka, hukuka ve adil yönetime, güven ve üretime dayanır. Unutmayalım: Adalet, sadece bize lazım olduğunda değil; aleyhimize de olsa, işimize gelmediğinde de savunmamız gereken çok önemli bir değerdir. Ve yine unutmayalım: Bugün adaleti istedikleri yöne eğip bükenler dahil, herkesin bir gün adalete ihtiyacı olacaktır. Belki bugün, belki yarın. Adalet güneşinin herkesi ısıttığı, aydınlattığı bir Türkiye umuduyla… Vesselam.  
Ekleme Tarihi: 08 July 2025 - Tuesday

Adalet Terazisi Kinle Değil Hakkaniyetle Tartmalı

Adalet; herkesin hak ettiğini alması, eşitliğin sağlanması ve doğru olanın yapılmasıdır. Bu kavram sadece hukuki bir terim değil, aynı zamanda ahlaki, dini, insani ve vicdani bir duruştur.

Adalet; kişiye, inanca, ırka, kabileye, renge veya dile göre değişmemelidir. Servet, makam ya da siyasi görüş fark etmeksizin herkes için eşit uygulanması gereken hem İslami hem de insani temel bir haktır.

Allah’ın “El-Hakk” ve “El-Adl” isimleri adaletin ilahi boyutunu yansıtırken, Resulü Hz. Muhammed Mustafa (sav) da adaleti hayatı süresince çok önemsemiştir.

Kur’an-ı Kerim’de bulunan adaletle ilgili pek çok ayetten biri olan Maide Suresi 8. Ayete Allah (cc) adaleti şu şekilde emretmektedir.

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun! Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır.”

Bu ayeti kerime, adaletin düşmana karşı bile bozulmaması gerektiğini vurgular ve kin, nefret, intikam gibi duygular; adaletin terazisini bozmamalıdır.

Peygamber Efendimiz de, kendi yurdunda zulme uğrayan sahabelere hicret için Habeşistan’ı önerirken şöyle demişti:

“Habeşistan’da, ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir kral vardır. Gidin ve Allah sizin için bir çıkış yolu gösterinceye kadar orada kalın.”

Burada dikkat çeken husus; din, dil veya ırk değil, sadece adalet temelinde yapılan bir yönlendirmedir. “Adil bir kral vardır” demiş, bizim dinimizden ya da ırkımızdan biri dememiştir.

Adalet Anlayışları Üzerine Görüşler

Hukukçulara göre, adalet; hukukun üstünlüğü, bireysel hakların korunması, eşitlik ve tarafsızlık gibi ilkelere dayanır. Hukuk devleti bu temel zihniyet üzerine inşa edilir; devletin gücü ancak hukukla sınırlanarak, birey özgürlükleri güvence altına alınabilir.

İslam alimlerine göre adalet; denge, hakkaniyet ve orta yolu temsil eder. Onlar için adalet yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ahlaki bir yükümlülüktür. Zulmün karşıtı olan adalet, Allah’ın adil sıfatıyla birebir örtüşür ve hiç kimseye haksızlık edilmeyeceğinin teminatıdır.

Filozoflara göre ise adalet; hem bireysel hem toplumsal düzenin temelidir.

Farabi, adaleti hem varlık hem devlet düzeyinde ana ilke sayar.

Platon, bireyin ruhsal dengesiyle devletin uyumunun ancak adaletle sağlanabileceğini savunur.

Aristoteles ise adaleti “en yüce erdem” olarak tanımlar.

Türkiye’de Adaletin Bugünkü Durumu

Bu kadar temel bir ilke olan adaletin, ülkemizde bu kadar çok tartışılıyor olması hepimiz için düşündürücü ve üzücüdür.

2024 “Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne” göre Türkiye, 142 ülke içinde 117. sırada yer almıştır. Bu karne Türkiye’ye yakışmamaktadır.

 

Yargı; iktidarın sopası değil, adaletin teminatı olmalıdır.

Ancak bugün, yargının siyasi iktidarın etkisiyle; çoğu zaman muhalif sesleri susturmaya yönelik bir araç haline geldiğini görmekteyiz.

Her eleştirene dava, her muhalif sese soruşturma açılırsa; fikir özgürlüğü, eksikleri görme, adalet, hukuk ve demokrasi nasıl gelişecektir?

Daha da vahimi; iktidar, sandıkta kazanamadığı belediyelere “terörle iltisak” ya da “yolsuzluk” gibi iddialar üzerinden ya kayyım atamakta ya da seçilmiş yöneticileri görevden alarak yargı süreciyle belediyeleri kontrol altına almaktadır.

Oysa bu uygulamalar, barış, hukuk ve iç cepheyi güçlendirmeyi değil, siyasi kutuplaşmayı beslemekte, birlik, beraberlik ve barışa zarar vermektedir

Elbette kim suç işlemişse –ister belediye başkanı, ister milletvekili, ister bakan olsun, ister muhalefetten ister iktidardan– mutlaka yargılanmalı ve hak ettiği cezayı almalıdır. Ancak bu süreç usulüne, şeffaf, adil ve eşit yürütülmelidir.

Bugün geldiğimiz noktada; muhalefet belediyelerinde en küçük iddialar dahi soruşturulurken, iktidar belediyelerinde çıkan ciddi yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ya görmezden gelinmekte, ya dosyaların üstü kapatılmakta ya da sembolik cezalarla geçiştirilmektedir.

Bu açıkça yapılan çifte standart, halkın vicdanını ve adaleti derinden yaralamaktadır.

Örneğin;

İstifa ettirilen bakanlar, belediye başkanları veya isimleri yolsuzluklara karışan kayyumlar hakkında bugüne kadar hangi işlemler yapılmıştır? Bu kişilerden kaçı hakkında adli süreç başlatılmış ya da tutuklama kararı alınmıştır? Hiç.

İktidar bilmelidir ki, bu isimler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı sürece, muhalefet belediyelerine yönelik yürütülen tüm soruşturmalar, gerçekte olsa vatandaşın gözünde siyasi birer operasyon olarak kalacaktır.

Adaletin Olduğu Yerde Korku Olmaz

Siyasiler eleştirmekten, TV ve gazeteciler haber yapmaktan, akademisyenler fikir belirtmekten korkar hale gelmişler. Maalesef bugün adaletten değil, korkudan söz ediyoruz. Oysa adaletin olduğu yerde korku olmaz. Bu korkuyu giderecek ve adaleti sağlayacak olan da ancak iktidar ve devlettir. Bırakın herkes konuşsun, bırakın herkes eleştirsin. Eğer eleştirilen konular sizde varsa kendinizi düzeltirsiniz yoksa hamd edersiniz.

Adaletin olmadığı bir ülkede sadece hukuk değil, seçimler de anlamını yitirir, ekonomik yatırımlarda gelmez.

Oysa bu milletin gerçek gücü; hakka, hukuka ve adil yönetime, güven ve üretime dayanır.

Unutmayalım: Adalet, sadece bize lazım olduğunda değil; aleyhimize de olsa, işimize gelmediğinde de savunmamız gereken çok önemli bir değerdir.

Ve yine unutmayalım: Bugün adaleti istedikleri yöne eğip bükenler dahil, herkesin bir gün adalete ihtiyacı olacaktır. Belki bugün, belki yarın.

Adalet güneşinin herkesi ısıttığı, aydınlattığı bir Türkiye umuduyla…

Vesselam.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve radikalgazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
İsmet buyruk
(08.07.2025 13:16 - #154)
Başkanım ağzına sağlık Allah'ım razı olsun inşallah
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve radikalgazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Serpil Gökçe
(08.07.2025 14:32 - #155)
Allah razı olsun güzel doğru anlamlı anlatım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve radikalgazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.